HÜKÜMET KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARDI!

Askere düşmanlık, düşmana askerliktir!HÜKÜMET KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARDI!

Öncelikle bu samimi eleştirimi, sıradan bir AKP karşıtlığı gibi görüp hafife alırsanız hataya düşersiniz, ben, testi kırılmadan Hükümeti uyarıp, Vatandaşlık görevimi yerine getiriyorum!

15 Temmuz gecesi, elinde taş atacak bir sapanı dahi olmadan tankların önüne çıkarak, Demokrasinin gerçek bekçisi olduğunu tüm Dünyaya gösteren Halkımız bir tarih yazdı ve onların parti farkı gözetmeksizin sergilediği birlik ve beraberlik ruhunun yanı sıra, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin asil komutanları, subayları, astsubayları ve askerleri sayesinde, darbecilerin, destekçilerinin ve darbesevicilerin içinde zerre kadar dahi gelecek umudu kalmadı, tam bir bozguna uğradılar.

O gece yaşadığımız o kahrolası darbe girişiminden itibaren, Cumhurbaşkanı ve Meclisteki tüm partiler de örnek bir dayanışma içinde hareket etmeye başladılar, bu da darbecilere beklemedikleri bir darbe daha vurdu.

3 ay için geçerli olacak OHAL Kanunu, doğru uygulanmak kaydıyla Türkiye’nin yararına olacaktır, bu bağlamda, kendi Milletine kurşun sıkıp, Meclisine bomba atacak kadar gözü dönmüş, üniformalı Vatan haini FETÖ’cülerin Ordumuzdan temizlendiğini ve Ergenekon veya Balyoz davası gibi kumpaslar yüzünden haksızlığa uğramış subaylarımızın mağduriyetlerinin giderilerek, geciken terfilerine kavuştuklarını gördükçe, alınan bu kararları alkışlıyoruz.

Ayrıca aynı ihanet şebekesine bağlı olarak yargıda, polis teşkilatımızda, Devlet dairelerinde, okullarda, üniversitelerde, hastanelerde, Belediyelerde, STK’larda, yazılı-görsel ve sosyal medyada, iş dünyasında ve benzeri kurum ve kuruluşlarda görev yapmakta olan tüm hainlerin de bir an önce hak ettikleri cezalara çarptırıldıklarını görmek istiyoruz.

Ancak, alelacele çıkartılan son KHK (Kanun Hükmünde Kararname) ile Türk Silahlı Kuvvetlerimizin genleriyle oynandı! Bunu kabul etmek mümkün değil!

Türk Milleti’nin binlerce yıllık tarihine bakınca, bizim asker bir Millet olduğumuz, Türk Ordusu’nun da en değerli varlıklarımızdan biri olduğu net bir şekilde görülür.

Güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti ve sürdürülebilir bir Demokrasi için, güçlü ve kararlı bir Orduya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz, tarihi bir süreçten geçiyoruz.

Eğer TSK’nın omurgası sağlam olmasaydı, Türkiye 15 Temmuz darbe girişimini bu kadar kolay atlatabilir miydi?

Duygusal bir Millet olduğumuz aşikar ama romantizm de bir yere kadar!

Eğer;
Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesinde yer alan şerefli subaylarımız ve astsubaylarımız o hain darbecilere karşı çıkmasalardı,
derdest edildikleri halde darbe bildirisine imza atmayan bir Genelkurmay Başkanımız ve Kuvvet Komutanlarımız olmasaydı,
hain pilotların uçakları kaldırmasına engel olmak için hava üssünün pistini bombalayan onurlu pilotlarımız olmasaydı,
Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmek isteyen hain general Semih Terzi’yi alnının ortasından vurup öldüren Şehit Astsubay Ömer Halisdemir olmasaydı,
“darbeye katılın!” emrine rağmen Eskişehir, Bandırma, Diyarbakır, Çiğli ve diğer hava üslerindeki uçakları kaldırmayan Vatansever pilotlarımız ve komutanları olmasaydı,
ve bunlar gibi o gece yazılan onlarca kahramanlık öyküsü yaşanmasaydı,

SADECE; tankların önüne yatan ve kışlaların kapısında nümayiş yaparak canını Demokrasiye siper eden o mübarek Şehitlerimizle, Gazilerimizle yani SADECE HALKIMIZLA bu darbeyi önleyebilir miydik!

Tabii ki hayır!

15 Temmuz gecesi Büyük Türk Milleti ve Şanlı Türk Ordusu’nun şerefli subayları, astsubayları ve askerleri el ele vererek, bu ihanet çetesinin Ülkemizi ele geçirmesine birlikte engel olmuşlardır!

İşte bu yüzden, o romantizmin gözünüzü kör etmesine fırsat vermeyin, Ordumuzun bu derece pasifize edilerek zayıf düşürülmesine seyirci kalamayız!

TSK’nin genleriyle oynayan bu KHK hatalıdır, Hükümetimiz kaş yapayım derken, göz çıkarmıştır!

Bu KHK ile Ordumuzun savaş ve savunma gücüne darbe vurulmuştur ve Anayasal bir suç işlenmiştir, muhalefet partilerinin iptal için ivedilikle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaları şarttır!

Ben Genelkurmay Başkanlığı makamında bir memur değil, dirayetli bir asker ve gözü pek bir komutan görmek istiyorum!

Tarih boyunca Türk Milleti’nin bel kemiği olan Türk Ordusu’na komuta eden Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlarının birer memur gibi Milli savunma Bakanı’na bağlı olması kabul edilemez, çok büyük bir hata yapılmıştır.

GATA’yı ve diğer askeri hastaneleri de kapatamazsınız! PKK ile çatışırken yaralanan Mehmetçik, bir Devlet hastanesinin acil servisinde kayıt yaptırıp, sıra mı bekleyecek?! Bir savaş durumunda özel hastanede çalışan bir hemşireyi mi cepheye göndereceksiniz?

Askeri okullar Ordumuzun temelidir, kapatarak o temele dinamit koyduğunuzu göremiyor musunuz!

Söyleyin bakalım, bir gün o şerefli üniformayı giymek için yanıp tutuşan Türk çocuklarının, o hayallerini ellerinden alma hakkını size kim verdi?!

Hayrola? Yoksa; “Ah şu mektepler olmasa, maarifi ne güzel idare ederdim!” diyen Osmanlı Maarif Nazırı’na mı özendiniz?!

Ordumuzu Milli Savunma Bakanı’na, askeri hastaneleri Sağlık Bakanı’na bağlayarak ve okulların adını değiştirerek FETÖ ile mücadele etmek, bataklığı kurutmak yerine sivrisineklere ilaç sıkmaya benziyor!

Tekrar ediyorum, bu eleştirimin sebebi sadece AKP değildir, gün gelir o bakanlık koltuğunda başka bir partinin bakanı da oturur, ben, Ordumuzun her hangi bir partiye mensup bir bakana bağlanmasının yanlış olduğuna dikkat çekmeye çalışıyorum!

Açık yüreklilikle şu hissiyatımı da paylaşıyorum, bu talihsiz KHK, bir nevi Ordu düşmanlığı kokuyor, ama inşallah öyle değildir! Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; “Askere düşmanlık, düşmana askerliktir!” Ayrıca Meclise atılan bombaların intikamını, Ordumuzun şerefli subaylarından ve astsubaylarından alacak haliniz de yok!

Türk adaletinin, o bombaların hesabını, rütbesi büyük ama kendi küçücük, üniformalı hainlerden zaten soracağına inancım tamdır! Buna sizin de inanmanız gerekiyor.

Öte yandan PKK itleri yine azdı, son günlerde yeniden yağmur gibi Şehit haberleri yağmaya başladı.

Ordumuzun zayıf düşürülmesi sadece PKK’nın iştahını kabartmakla kalmaz, IŞİD’in salyalarını akıtarak Ülkemize saldırılarını artırması için davetiye çıkartmakla da eş değerdir!

Ayrıca, kafasında BOP şapkası ve elinde cetvelle Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmeye ve Güneydoğumuzu bizden kopartarak Büyük Kürdistan’ı kurmaya çalışan Amerika’nın ekmeğine yağ sürmek te istemiyorsanız, Türk Ordusu’nu eskisinden de güçlü kılmaya mecbursunuz!

Velhasılı, bu hatalar zincirinin sebep olacağı en küçük bir Milli güvenlik zafiyetinin bedeli dahi çok ağır olur ve o bedeli sadece AKP değil, Türk Milleti olarak hepimiz öderiz!

İşte bu yüzden, sağduyulu ve Türkiye aşığı bir Vatandaş olarak, Hükümetimizi uyarmayı bir görev addediyorum.

“Pardon demek bir erdemdir!” Hükümetin de o erdemi göstererek bu hatalı KHK’yi geri çekeceğini umut ediyorum.

Selam ve sevgilerimle.

Zafer KARADAĞ
www.harclik.net
1 Ağustos 2016, Şanghay

ZaferKaradag hakkında

www.harclik.net www.karya.biz www.gen-turk.com Email: zaferkaradag@gmail.com Cep / Whatsapp: +86-131-2753 7434 Skype / Wechat: zaferkaradag
Bu yazı Yazılarım kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.