ÇİN’DE 10. YILIM
Dostlar, zaman nasıl da su gibi akıp gidiyor…
Dün, Çin’deki 10. yılıma girdim, Allah nasip ederse 5 yıl daha kalmayı planlıyorum çünkü bu uzak coğrafyaya gelip yerleşmemin tek bir hedefi var.
Türkiye’nin Çin’e ihracatı, geldiğim yıl yarım milyar USD idi, geçen yıl ise 3 milyar USD seviyesine ulaştı.
İhracatçılarımızın Çin pazarını nihayet doğru analiz etmeye başlamaları sayesinde yakalanan ivme ile bundan sonra ihracatımızın daha hızlı artacağını düşünüyotrum.
İhracatımızın 10 milyar Dolar’ı aştığını gördüğümde, gönül rahatlığıyla güzel Ülkemize geri döneceğim.
Sonra da, kalan ömrümü doğduğum topraklarda geçireceğim ve canım Muğla’mın kalkınmasına katkıda bulunmak için bir nefer gibi çalışacağım inşallah.
Çin’e ilk geldiğim gün, yani 12 Temmuz 2004’te aldığım cep telefonu numaram hiç değişmedi, bundan sonra da başta Dostlarım olmak üzere, Çin’e ihracat yapmak isteyen tüm ihracatçılarımız için 24 saat açık olacak; 0086-131-2753 7434, email adresim ise; zaferkaradag@gmail.com
10. yılımı kuru kuru kutlamak olmaz :) Çin’de seslendirdiğim iki Ege türküsünü daha önce izlemeyenler için bir kez daha yayınlıyorum; www.youtube.com/watch?v=6Y3Hvb71bok
Şanghay’dan selam ve sevgilerimle.
Zafer KARADAĞ
Not: Yukarıdaki yazımı okuyan bir arkadaşım, şöyle bir mesaj gönderdi; “Zafer Bey, yildonumunuzu kutlarim, Allah saglik ve nese icinde bir hayat nasip etsin, islerinizde de basarilar dilerim. Benim de Cin’de 2 yilim bitti, bir 3 yil daha kalip ben de ulkeme donecegim. Bu surecte kendime yeni bir yerlesim yeri ariyorum, benim evim Bursa ve Degirmendere ama Ege bolgesinde yeni bir yasam kuramak dilegim var… sizden bir tavsiye alsam diyorum… Ege’de yaz kis oturmak istiyorum… hangi kasaba veya yoreleri bana onerirsiniz? 20 temmuz 10 agustos arasi Ege’de dolasacagim, arsa bakacagim.. Bir Egeliden tavsiye super olur.. Haluk”
Ben de kendisine aşağıdaki cevabi mesajımı gönderdim;
“Teşekkürler Haluk Bey,
Bana kalırsa “siz de Muğla’ya yerleşin” derim, inanın, yazı da, kışı da ayrı güzeldir.
Ayrıca, İstanbul’daki Sabiha Gökçen Havalimanı açılıncaya kadar, iki adet uluslararası havalimanına sahip tek il Muğla idi, dolayısıyla Dalaman ve Milas-Bodrum Havalimanları sizi Türkiye’nin veya Dünyanın her yerine kolayca ulaştırabilir.
Ancak hangi ilçemize yerleşeceğinizi belirlemeden önce, ne iş yapacağınıza karar vermelisiniz, çünkü siz henüz genç bir emeklisiniz ve hayatta daha yapacak çok işiniz olmalı. :)
Madem ki naçizane önerilerimi duymak istediniz, o halde ben size biraz Memleketimden söz edeyim…
Türkiye’de kişi başına düşen Milli gelir sıralamasında her zaman ilk beşe giren Muğla İli, pek çok sektörde üretim ve ihracat lideri konumundadır.
Örneğin, topraklarının %72’si ormanlarla kaplı olan Muğla, ağaç mamülleri ve orman ürünleri alanında önde gelen bir üretici ildir ve size pek çok fırsat sunabilir.
Dünya çam balı üretiminin yaklaşık %70’ini, Muğla tek başına karşılamaktadır.
Dünya’da sadece Muğla’da üretilen Sığla Yağı, Kuzu Göbeği olarak bilinen mantar çeşidi, defne yaprağı, kekik, zerdeçal, zencefil, adaçayı, ılhamur çiçeği, safran, kuşkonmaz, çam fıstığı, rezene, mercan köşkü, vs… gibi ürünlerin ihracatı Muğla ekonomisinde önemli yer tutmaktadır.
Muğla Beyazı mermeri ve Kayrak Taşı başta olmak üzere, pek çok doğal taş çeşidinin üretildiği ve Dünyanın dört bir tarafına ihraç edildiği bir ilimizdir.
Libya Kireci’nden sonra Dünyanın en kaliteli ikinci kireci kabul edilen Muğla Kireci, Hamursuz Dağı’ndan elde edilmektedir.
Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye’nin toplam kıyılarının uzunluğu 8.333 km. iken, bunun 1.124 km.’si Muğla İli sınırları içindedir.
Akdeniz ve Ege’nin kardeş olduğu bu muhteşem kıyılarda ve koylarda gelişen turizm yatırımları ile tarih ve kültür zenginlikleri sayesinde Muğla, Antalya ve İstanbul’dan sonra en çok yabancı turist çeken il haline gelmiştir, eminim siz de bir iş fırsatı yaratabilirsiniz, örneğin benim gibi, daha fazla Çinli turistin Muğla’yı ziyaret etmesini sağlamak için gayret gösterebilirsiniz.
Levrek ve Çipura üretiminde sadece Ülkemizin değil, Avrupa’nın da en büyük üreticileri arasına giren Muğla’da, su ürünleri ihracatı önemli bir gelir kaynağı haline gelmiştir.
Ayrıca, o güzel kıyılarımızda sadece turizm ve balıkçılık yapılmıyor, son yıllarda yaptığı atakla, Dünya yat üreticiliği ve ihracatında dördüncülüğe yükselen Ülkemizdeki yatların önemli bir kısmı da, benim canım Muğla’mda gerçekleştiriliyor.
Kavaklıdere İlçemiz’de üretilen el yapımı bakır ürünleri, muhteşem işçilikleriyle Dünyanın pek çok ülkesinden alıcıların bu küçük ilçemize gelmesini sağlamaktadır.
Kaliteli krom ve manganez cevheri üretimiyle, Türkiye’nin madencilik alanında haklı bir üne ve paya sahip olan Muğla’da, madencilik te yapabilirsiniz.
Eğer halıcılık sektörüne girmek isterseniz, Milas halıları ve Yörük kilimleri hem iç pazara, hem de ihracata uygunluğu nedeniyle tercih edilmektedir, bilginiz olsun.
Zeytin ağaçlarının altında büyümüş ve evinin mutfağına zeytinyağından başka bir yağı sokmayan bir Muğlalı olarak, arsa yerine küçük bir zeytinlik alarak, hem güzel bir hobi edinip, hem de kaliteli zeytinyağı üretebileceğinizi söyleyebilirim.
Narenciye ve domates başta olmak üzere yaş sebze ve meyve ihracatında önemli bir il olan ve geçmişte benim de ikisi full gemi olmak üzere, defalarca ihracat yaptığım Muğla’da yaşadığım iki hatırayı, belki sizi de teşvik eder diye, paylaşmak istiyorum.
Moskova’daki büyük bir Rus meyve ithalatçısı şirketin müdürünü, Muğla’nın Köyceğiz İlçesi’nde bulunan bir akrabamın narenciye paketleme tesisine getirmiştim. Kendisine ikram ettiğimiz portakal ve mandalinaları yediği zaman; “ben bunca yıldır ithalat müdürlüğü yapıyorum, hayatımda bu kadar lezzetli portakal yemedim” demişti.
Bir keresinde de Polonya’dan gelen bir ithalatçı firma sahibine domates satmaya çalışıyordum. Fethiye’deki bir seranın içinde kendi eliyle kopardığı domatesin tadına baktıktan sonra, bana aynen şöyle söyledi; “biz 20 yıldır İspanya ve İtalya’dan domates ithal eden bir firmayız, ben hayatımda bu kadar lezzetli ve güzel kokan bir domates yememiştim.”
Haluk Bey, bak şimdi gördün mü yaptığını? Bu ve benzeri hatıraları gözümde canlandırmakla hiç te iyi etmedin, şimdi nasıl geçecek benim önümdeki 5 yıl? :)
Ben Çin’e yerleşmeden önce, Muğla’dan Ege’deki Yunan Adaları’na ihracat faaliyetleri yürütüyordum, inşallah döndüğümde kaldığım yerden devam edeceğim, size de tavsiye ederim.
Aklıma gelenler bunlar, dilerim sizi de “anadan doğma değil de, sonradan olma Muğlalı”lardan biri olarak görmek nasip olur. :)
Ama en önemlisi, hakkınızda en hayırlısı neresiyse oraya yerleşmenizi diliyorum, çünkü Türkiye’mizin 81 ili de, kendine özgü güzellikleri olan yaşanası yerlerdir ve benim gözümde her biri ayrı bir değerdir.
Selam ve sevgilerimle.
Zafer KARADAĞ”
Follow
