GÜN AĞIT YAKMA GÜNÜ DEĞİL, DAHA GÜÇLÜ BİR GELECEK YARATMA GÜNÜDÜR!


GÜN AĞIT YAKMA GÜNÜ DEĞİL, DAHA GÜÇLÜ BİR GELECEK YARATMA GÜNÜDÜR!

Mübarek Regaip Kandili gecemiz, 33 Mehmetçiğimizin şehit haberiyle kabusa döndü.

Tabii ki o ana kuzularını kaybetmek sadece 33 kederli ailenin değil, 83 milyonluk Türkiye’nin yüreğini dağladı ama acımızı içimize akıtacağız ve düşmanların sevinmesine fırsat vermeyeceğiz.

Yüzümüze eski bir dostmuş gibi gülen ama azılı bir düşman gibi arkadan vuran Rusya ve ona sırtını dayayan Esad bir olup, dün gece bizim sakalımızı kestiler ama o sakalın daha gür çıktığını elbette görecekler!

Sözü uzatmadan hemen meramımı anlatmak istiyorum…

Suriye’de bir kez daha gördük ki, Türk Ordusu’nun yumuşak karnı hava savunma sistemimizin zayıf veya çağın gerisinde kalmış olmasıdır.

Peki, “sizce sorumlusu kim?” diye sorarsam, vereceğiniz cevaplar;
-Parasını ödediğimiz F35 uçaklarımızı vermeyen Trump,
-olmayan aklıyla bizi Patriot’suz bırakan Obama,
-NATO üyesi olduğumuz halde bize S400 satmayı beceren tüccar Putin,
-Sipariş ettiğimiz Leopard tanklarımızı iptal eden Merkel,
-Paramızı peşin aldığı halde tanklarımızın modernizasyonunu yıllarca sallayan İsrail,
vs… vs… şeklinde sıralanacaksa,
“kusura bakmayın ama siz kendinizi kandırıyorsunuz” derim.

Bu zafiyetin temelinde yatan parasızlık değil, Ankara’nın vizyon eksikliği ve dış politikada izlediği hatalı stratejilerdir.

Lütfen hatırlayın…

Türkiye’nin 2013 yılında açtığı “Milli Hava Savunma Sistemi” ihalesini kazanan Çin Halk Cumhuriyeti, sadece rakiplerinden daha ucuz fiyat verdiği için değil, Türk-Çin ortak üretimini ve Türk yazılım sistemlerinin kullanımını kabul ettiği için de tercih edilmişti.

Ancak Ankara’nın iki yılı aşkın süren ve Devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan oyalama taktikleri sonunda, birden bire Türkiye’nin NATO üyesi olduğu hatırlanmış ve ihale iptal edilmişti.

Üstelik ne hikmetse bu karar, Türkiye’nin G20 zirvesine ev sahipliği yapacağı bir yıl önceden belli olduğu halde, Çin Devlet Başkanı Xi Jingping’in Antalya’ya gelişinden sadece 3 gün önce açıklandı.

Çin kültürüne göre “onur kırıcı” olarak algılanan bu hakaretamiz davranışın (bu benim değil, Şanghay’da katıldığım toplantılarda bizzat Çinli profesörlerin ve işadamlarının yaptığı yorumdur) Türkiye-Çin ilişkilerine yaptığı olumsuz etki, aradan geçen 5 yıla rağmen, maalesef devam ediyor.

Eee… sonra ne mi oldu?

Hikayenin bundan sonrası daha vahim, çünkü NATO üyesi olduğu için Çin savunma sistemini reddettiğini açıklayan Türkiye Cumhuriyeti, gitti Rusya’dan 2,5 milyar Dolarlık S400 aldı, bir de yeni sipariş verdi.

Ve dün gece, envanterinde milyarlarca Dolarlık Rus savunma sistemi bulunan Türk Ordusu, Rus uçaklarının saldırısına uğradı ve 33 Evladımızı daha Şehit verdik!

Hıçkıra hıçkıra ağlarken, acımı ve öfkemi kontrol etmekte çok zorlandığım bir gece geçirdim.

Tekrar başa dönecek olursak…

Karadaki üstünlüğü Dünyaca kabul edilen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, havadaki zafiyetinin temelinde yatan parasızlık değil, Ankara’nın vizyon eksikliğidir.

Ve bugün o eksikliği gidermek için en doğru gündür.

Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin Devlet Başkanı Xi Jingping’i arayıp, “Hadi gelin, o savunma sistemini şimdi yapalım” derse, ne olur biliyor musunuz?

Rahmetli Turgut Özal’ın istediğinden bile fazlasını elde edebiliriz, yani 1 verir, 4 alırız.

Ne vereceğiz?

Amerika’ya, Rusya’ya, Almanya’ya verdiğimiz gibi Çin’e de para vereceğiz ama aramızdaki swap anlaşması sayesinde Dolar yerine Türk Lirası ile ödeyeceğiz.

Hele bir de bunu Türkiye’nin Çin’e yaptığı ihracatın artmasını sağlayacak bir formüle bağlarsak, dadından yenmez.

Peki karşılığında neler alacağız?

1- Ortak üreteceğimiz ve kendi yazılımlarımızı kullanacağımız için kontrolü tamamen bize ait bir hava savunma sistemimiz olacak,
2- İki yıl oyaladıktan sonra, keyfen iptal ettiğimiz o ihale nedeniyle kırılan bir Milletin onurunu tamir etme fırsatını yakalayacağız,
3- Corona virüsü nedeniyle tam bir ekonomik yıkıma uğrayan Çin’e, bu zor zamanında en anlamlı desteği vererek, örnek bir dostluk sergileyeceğiz,
4- Biz Türkler gibi, Çinliler de binlerce yıllık Devlet kültürüne sahip iki kadim Millet olduğu için, Çin Halk Cumhuriyeti, dara düştüğünde kendisine uzatılan bu dostluk elininin değerini bilecek ve Uygur Türkleri ile Çin’de yaşayan Türklerin yaşadıkları sorunları çözmek ve Türkiye’nin Çin’e daha çok ürün çeşidi ihraç edebilmesine imkan sağlamak için gerekli adımları mutlaka atacaktır.

Hem savunma sanayi ihtiyacımızı kökten çözeceğine, hem de Çin ile aramızdaki sorunları tamir edeceğine yürekten inandığım bu naçizane önerimin, Cumhurbaşkanımıza iletilmesi halinde kayıtsız kalmayacağını umut ediyorum.

Bir kez daha mübarek Şehitlerimize rahmet, ailelerine sabır ve aziz Milletimize başsağlığı diliyorum.

İnşallah Şehitler Tepesi dolmuştur ve Suriye’den, Libya’dan ya da başka yerden, başka bir şehit haberi daha gelmez.

Selam ve sevgilerimle.

Zafer KARADAĞ
www.harclik.net
28 Şubat 2020, Taşkent

ZaferKaradag hakkında

www.harclik.net www.karya.biz www.gen-turk.com Email: zaferkaradag@gmail.com Cep / Whatsapp: +86-131-2753 7434 Skype / Wechat: zaferkaradag
Bu yazı Yazılarım kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.