ALMA MAZLUMUN AHINI, ÇIKAR AHESTE AHESTE!
Ekteki tabloda göreceğiniz gibi, Şanghay’da %15,46 oranında oy alan AKP, sıralamada 3. oldu ve %10’luk seçim barajını aşarak Meclis’e girmeyi başardı! :)
Geçtiğimiz yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Şanghay’da sadece %12,64 oranında oy alabilen AKP’nin bu başarısı göz yaşarttı diyemem çünkü Allah’tan bizler Çin’de yaşıyoruz da, Toma’ları buraya kadar gönderip, göz yaşartıcı gaz bombası atamadılar. :)
Seçim sonuçları belli olunca AKP Genel Merkezi’nin balkonunda bir konuşması yapan Başbakan Davutoğlu; “Destan yazdık!” dedi. :)
Buna karşılık, Dünya basınından “bir kısım medya” (!) ise, her zamanki müzevirliğini tekrar gösterdi ve “AKP için hezimet!” diye başlık attı, n’olcek, müzevir işte! :)
Şaka bir yana, dün yapılan 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimleri sonunda, güzel Ülkemizde 13 yıldır AKP tarafından sürdürülen tek parti diktası, tarihin tozlu raflarındaki yerini almıştır, bu sonucun Vatanımıza ve Milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Öte yandan, genel başkanı tescilli bir pkk militanı olan bölücü partiyi Meclise sokarak, son 31 yılda pkk ile mücadele ederken kaybettiğimiz 30.000 Şehidimizin ve Vatandaşlarımızın kemiklerini sızlatanları ise, bunun ağır vebali ile baş başa bırakıyorum.
Şimdi gelin, AKP’nin şu %10’luk ucube baraj sisteminin yarattığı adaletsiz seçim sistemi sayesinde hayatımızdan çaldığı 13 yılın en başına dönelim ve ekteki diğer tabloyu inceleyelim.
3 Kasım 2002 seçimlerinde, nüfusu 68 milyon olan Türkiye’de sadece 10.808.229 oy aldığı halde, o utanç verici baraj sisteminden nemalanarak, %34 oy oranı ile Meclisin %66’sını ele geçirip, 363 Milletvekili ile iktidara gelen bir AKP gerçeği yaşamıştık.
Aynı AKP, dün yapılan seçimlerde oy oranını %7 artırdığı halde, %41 oy oranına rağmen, 105 Milletvekili daha az çıkartarak 258 Milletvekilinde kaldı ve tek başına iktidar olma şansını kaybetti.
Eee, ne demişler? “Gülme komşuna, gelir başına!” :)
Ya da şöyle diyelim; “ALMA MAZLUMUN AHINI, ÇIKAR AHESTE, AHESTE!”
“Etme bulma dünyası” dedikleri, işte tam da budur!
AKP muhalefeti hayırlı, uğurlu olsun. :)
Gözünü sevdiğim Demokrasisi, yaptı yine yapacağını ve “Ölümü gösterip, sıtmaya razı” olmamızı sağlayan bir seçim sonucu daha üretti.
Belli ki, koalisyonlar bizi bekliyor, artık benim için zaman, 1976’da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki Anayasa Hukuku Hocamız sevgili Server Tanilli’nin öğrettiği “koalisyon Hükümeti kurma hesapları”nı yeniden hatırlama zamanıdır. :)
Beni üzecek tek seçenek, AKP ile bölücülerin birlikte kuracakları bir koalisyon Hükümeti olur ki, işte o zaman “yandı gülüm keten helva!” çünkü AKP diktasını bile mumla arar hale gelebiliriz!
Latince kökenli bir kelime olan politika, çok (poli) yüzlü (tika) ya da biraz daha insaflı (!) olursak, iki yüzlü anlamına geldiği için, seçim propagandaları sırasında birbirleri ile kesinlikle bir koalisyon Hükümeti kurmayacaklarını söyleyen liderlerine rağmen, bu iki partinin ortak menfaatleri için, asla bir koalisyon ile karşımıza çıkmayacaklarını düşünmek safdillik olur.
Öte yandan, ufukta erken seçime endeksli bir geçici koalisyon Hükümeti de göz kırpmıyor değil, bu sürprize de hazırlıklı olmak lazım.
Selam ve sevgilerimle.
Zafer KARADAĞ
www.harclik.net
8 Haziran 2015, Şanghay